30 Ekim 2016 Pazar

Ölüdeniz'de yamaç paraşütü

Yamaç paraşütü hakkında birkaç soru geldi. Bu nedenle yapmak isteyenlere fikir vermesi amacıyla bloğa yazmaya karar verdim. Öncelikle belirtmeliyim ki amacım hiçbir şekilde firma reklamı yapmak değil, sadece yaşadığım tecrübeyi anlatacağım.
Facebook’da reklamını gördüğüm bir turizm firmasının yamaç paraşütü paket fiyatı cazip gelince Dalaman’a Cumartesi sabah gidiş, Pazar akşam dönüş olacak şekilde bilet aldım. Şansıma ekim ayının üçüncü haftası olmasına rağmen bölgede sıcaklık 27-28 derecelerdeydi.
Atlayıştan hemen önce
Uçuşumun erken saatte olması sayesinde erkenden Dalaman havaalanına indikten sonra Muğla belediyesinin toplu taşıma araçları ile 10 lira ücret ödeyerek 1 saatte Fethiye’ye vardım. Çantamı Fethiye merkezde bulduğum hostele bırakıp yamaç paraşütü için firmanın yolunu tuttum. Firmanın ofisi Ölüdeniz yolu üzerinde Ovacık'taydı. Firma yetkilisi Barış bey tarafından karşılandım. Öğle saatlerinde yapılacak ilk atlayışa yetişmek istediğimi söyledim. Barış bey atlayışı yaptırtan firmayı arayarak isteğimi teyit ettirdi. Sezon sonu olmasından dolayı rezervasyon konusunda sıkıntı olmadı ama yaz sezonunda benim gibi son dakikada gelip ilk sortide atlamak imkansızmış. Mutlaka önceden rezervasyon yaptırmak gerekiyormuş. Yarım saatlik bir beklemeden sonra yamaç paraşütünü yaptıracak olan firmanın minibüsü gelerek beni aldı. Benden sonra başka bir otelden genç bir çifti aldı. Böylece aynı sortide atlayış yapacak olan toplam 3 kişi olduk. Firmanın ofisi Ölüdeniz plajında. Bir önceki atlayıştan dönen ve bizi de atlatacak olan pilotlar ile tanıştık. Çay ikramı ile birlikte bir sohbet ortamı oldu. Atlayış hakkında sorduğumuz sorulara sabırla cevap vererek heyecanımızı yatıştırdılar. Gerekli hazırlıklar yapılıp paraşütler minibüse yüklendikten sonra Babadağ’a doğru yola çıktık. Milli parkın içinde parke taşla kaplı düzgün bir yoldan zirveye doğru tırmandık. Tırmanış esnasında pilotlardan birisi atlayış hakkında bilgilendirme yaptı. Daha sonra kura ile hangi pilotla uçacağımızı belirledik.
Babadağ'dan bakınca uzaklarda Fethiye
1700 metre pisti
Babadağ’da 3 adet atlama noktası var. Bunlar 1700, 1800 ve 1900 metre pistleri. Pilotlar rüzgarın durumuna göre hangi pistten atlanacağına bu zirvelerde karar veriyorlar. Nitekim bizde ilk önce 1700 metre pistinde minibüsten indik ancak rüzgarın yetersiz olması nedeniyle 1800’ü es geçerek 1900 metreye çıktık. 1700 ve 1800 pistleri parke taşları ile kaplıydı. 1900 ise topraktı.
Paraşütü yamacın üst tarafına sererek açtıktan sonra pilotum Serdar bey ve firmaya ait bir kişi paraşütümün tüm bağlantılarını yaptı ve bana dokunmamam gereken yerler hakkında bilgi verdi. Kalkışta ve inişte kask takmak zorunlu. Serdar bey, işaret verince koşmam gerektiğini ve havalandıktan sonra otur demeden oturmamamı söyledi. Ardından uygun rüzgar için beklemeye başladık. Çok kısa bir bekleyişten sonra pilotun “koş” komutuyla aşağıya doğru birkaç adım attım ve bir anda ayağım yerden kesildi. Hemen ardından pilotum oturabileceğimi söyledi. Kendimi yukarı doğru çekerek oturdum. Bu işlem biraz zordu.
Havada kaldığım yarım saatlik süre boyunca işin aksiyon ve adrenalin kısmını bir tarafa bırakıp bu tecrübenin tadını çıkartmaya çalıştım. Havadan görüntü çok güzel. Bir müddet Babadağ üzerinde uçtuktan sonra denizin üstüne geldik. Muhteşem bir manzara vardı. Rodos adasını bile görmek mümkün. Ertesi gün gezmeyi planladığım Kayaköy ve Afkule’den bahsedince pilotum Serdar Bey'de sağ olsun bana havada adeta rehberlik yaptı.

Babadağ’a gelirken pilotlar akrobasi ister misiniz sorusunu soruyorlar. Manevralar ile dönerek alçalmak anlamına gelen bu işlem adrenalininizi zıplatıyor ancak irtifa kaybını da arttırıyor. Yani daha kısa süre havada kalıyorsunuz.
İnişten sonra tekrar ofise geçip havada çekilen fotoğraf ve videoları cd yada varsa belleğinize aktarıyorlar.
Babadağ zirvesinin ölüdeniz plajından görünümü
Atlayış sonrası
Gelelim işin maliyetine. Fotoğraf ve video çekimi dahil paraşüt ile atlayış bedeli olarak 250 lira ödedim. Bu ücret az mıdır çok mudur, pazarlıkla daha aşağı çekilir mi, yüksek sezonda daha mı pahalıdır bilmiyorum. Ama böyle hayatta belki de tek sefer yaşanacak bir tecrübe için kesinlikle değer diyorum.

2 yorum:

  1. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil