13 Mayıs 2016 Cuma

İSVEÇ / Stockholm


Yine birkaç ay öncesinden yapılmış bir plan ve ucuza alınmış uçak biletleri sayesinde nisan ayının son hafta sonunu İsveç’in başkenti Stockholm’de geçirdim. Cuma sabahı gidip, pazarı pazartesiye bağlayan gece dönünce nerdeyse 3 tam günüm oldu. Hava da şansıma çok iyiydi. Hele döneceğim gün güneş tepedeyken sıcaklık Türkiye’yi aratmadı.

Türkiye’ye kıyasla pahalı bir yer. Ancak burada yaşayanların hayat standartları düşünüldüğünde aslında onlar için pahalı değil. Örneğin ufak bir şişe su 6 tl civarı. Bu arada musluk suyu her yerden içilebiliyor ve lokantalarda bardakta ücretsiz veriliyor. İnternet tüm lokantalarda, kafelerde, müzelerde ücretsiz.
Stockholm adalar üzerine kurulmuş bir şehir. Kısa bir yürüyüşte bile bir taraftan karşınıza deniz çıkabiliyor. Manzara gece ve gündüz çok güzel. Lakin denizden esen rüzgar da güzel.
İsveç'in para birimi kron. Kredi kartı kullanımı o kadar kanıksanmış ki Stockholm'de geçirdiğimiz 3 gün boyunca bir kez bile nakit kullanmadık. Her yerde kart geçiyor.
Kaldığımız otel yorumlara göre şehrin dışındaydı. Ama İstanbul gibi bir şehirden gelen bizler için merkezin merkeziydi. 10 dakika yürüme + 7 dakika tren yolculuğu ile T-centrale ulaştık. Stockholm'de merkezden ne kadar uzaklaşılırsa fiyatlar o kadar düşüyor.

Stockholm’de ulaşım:  45 kilometre uzaklıktaki Arlanda havaalanından şehir merkezine gelme ve şehir merkezinden havaalanına gitme konusunda bir kaç alternatif var ama ben yerel halkın kullandığı yöntemi tercih ettim ve çok da memnun kaldım. Benim gibi birkaç günlüğüne tatile gelmişseniz ve ulaşıma fazla para harcamak istemiyorsanız bu yöntem harika. İniş katında information’a gidip 72 saatlik toplu taşıma kartı aldım. (230 İsveç kronu; 80 Türk lirası) Terminalden çıkar çıkmaz sol tarafta otobüsler var. 583 numaralı otobüs Marsta istasyonuna götürüyor. Buradan da trene binip Stockholm merkeze ulaşmak yarım saat kadar sürüyor. Stockholm'ün harika bir ulaşım ağı var. Metro,otobüs,tren,tramvay,tekneler hepsi birbirine gayet iyi bir biçimde bağlı ve kart bütün ulaşım araçlarında geçerli. Kapladığı alan da geniş olduğu için şehir yürüyerek gezmek için uygun değil. Bahsettiğim 72 saatlik kartı Stockholm’de kaldığım sürece sürekli kullandım ve ödediğim parayı fazlasıyla çıkarttım. Tek seferlik metro biletinin 35 kron, havaalanından merkeze gelen havaalanı otobüsünün tek yön 120 kron, trenin 200 kron olduğu düşünüldüğünde, özgürce gezebilmek için bu kartın ne kadar zaruri olduğu daha iyi anlaşılabilir.

Bu arada Stockholm’de metro istasyonları sanatçılar tarafından özgürce tasarlanmış. Bazıları çok dikkat çekiciydi. Bir kaçına ait fotoğraflar aşağıda.
Stockholm metro istasyonları sanat galerisi gibi


Stockholm’de gezdiğim yerler: Yukarıda da bahsettiğim üzere şehir oldukça büyük. Ben şehri birkaç bölgeye ayırarak gezdim.

Gamla Stan: Stockholm’un eski şehir bölgesi dar sokakları ve tarihi yapılarıyla görülmesi gereken en önemli turistik yer. Bir zamanlar Stockholm bu küçük adadan ibaretmiş. Adanın kuzey bölümünde bulunan Kraliyet Sarayını dışardan gördük. Bu sırada bir hareketlenme oldu. Ana yol kapatıldı ve saraydan atlı muhafızlar çıktı. Ardından da İsveç kralı ve kraliçesi halkı selamlayarak geçip gittiler. Yolu kapatan polisler dışında büyük bir güvenlik önleminin alınmaması dikkatimi çekti.  


Gamla stan'da dar sokaklar

İsveç kralı ve kraliçesi şahsımı selamlarkene :)
Norrhalm: Gamla Stan’dan Riksgatan köprüsü ile Norrhalm bölgesine geçtik.Kıyıda opera binası dikkat çekici. Dış adalara giden teknelerin kalkış yeri de opera binasının karşısı. Drottninggatan isimli trafiğe kapalı caddede ve bu caddeyi kesen sokaklarda dolaştık. Burada daha çok dükkanlar ve büyük alışveriş merkezler var. Kungsgatan üzerindeki kebab house’da 35 krona döner yedik. Merkez tren istasyonu T-Centralen de bu bölgede bulunuyor. Stockholm’un merkezi burası.

Skeppsholmen: Gamla Stan ile Djurgarden arasında kalan küçük,yeşil,sakin,sessiz ada.
Skeppsholmen'e geçiş

Skeppsholmen'den Djurgarden manzarası
Djurgarden: Stockholm halkının akın akın gittiği güzel yeşil bir ada. Adanın girişinde Vasa müzesini ziyaret ettik. 1628 yılında çıktığı ilk seferinde batan savaş gemisi Vasa, tam 333 yıl sonra 1961’de bulunmuş ve battığı yerden çıkartılarak bugünkü Vasa müzesine getirilmiş. Müzenin tüm katlarında başarılı canlandırmalar var. Vasa’nın karşı tarafında Nordiska müzesi, daha ileride biyoloji müzesi var. Biz bu müzelere gitmedik. Biyoloji müzesini biraz geçince ise Skansen adındaki açık hava parkı var. İsveç kültürünü ve yaşantısını geçmişten günümüze görmek için ideal. Özellikle çocuklu aileler burayı çok ziyaret ediyordu. Karşımıza çıkan ilk duraktan otobüse binerek Djurgarden’ın son durağına gittik ve biraz dolaştıktan sonra yine otobüsle merkeze döndük. Türkiye büyükelçiliği ’de yine bu adadaydı.
Vasa gemisi çok ihtişamlı



Ladugardsgardet: Kaknastomet adında eski model bir kulenin yer aldığı yeşil büyük bir ada. Kule şehir manzarasını izlemek için kullanılıyor. Teknik müze ve etnografya müzesi de bu adada. Etraf yemyeşil. Kuş seslerini duyarak yürüdük. Şehrin içinde bir orman gibi.


Östermalm: Çoğunlukla büyük apartmanların,geniş caddelerin yer aldığı bir semt. Burada ilgimizi çeken iki müzeye gittik. Bunlardan ilki ordu müzesiydi. Askeri amaçlı kullanılan her şey sergileniyor. Burada savaş temalı sergiyi ve suç ve ceza bölümünü çok beğendim. Müzede canlandırmalar balmumu heykeller yardımıyla yapılmış. Ayrıca yaşayarak öğrenmeye çok önem veriyorlar. Bir çok sergide “deneyin” yazısı göze çarpıyor. Ortaçağda kullanılan tahta at isimli tahtadan bir ceza aletinin yanında “deneyin” yazısını görünce ben de deneme gafletinde bulundum. Görünüşte sadece üçgen şeklinde bir oturak ama bir zaman sonra dayanılmaz bir hal alıyor. Eskiden insanları bu atın üzerine oturtup uzun süre orada tutarlarmış. İyi ki ortaçağda yaşamamışız.
Deneyin !
Savaş müzesi
Savaş müzesinin birkaç sokak ilerisinde Tarih müzesi var. İsveç’in geçmişten günümüze tarihi anlatılmış. Yine görsellerle, canlandırmalarla..

1 şubat 2016’dan itibaren İsveç’te tüm devlet müzeleri ücretsiz. Bizim ilgimizi çeken ordu ve tarih müzeleri dışındakilere gitmedik. Vasa müzesi ise devlete ait değil ve giriş 130 kron. Ancak ücretli olmasına rağmen en kalabalığı da Vasa’ydı.

Kungsholmen: Gamla Stan’dan Centralbron köprüsü üzerinden karşıya geçerken karşı tarafta dikkat çeken kırmızı tonlardaki yapı Stadshuset.(city hall) 1900 lerin başında yapılan bu bina Stockholm'ün simgesi haline gelmiş.

Södermalm: Metrodan Slussen istasyonunda inip bu bölgeyi dolaştık. Götgatan isimli ana cadde çok hareketliydi. Özellikle gençler bu caddede. Medborgar platsen’de bir topluluğun ritm performansını izledik. Stockholm’de burada bahsetmediğim bir çok kilise gördük ama bir tanesini söylemeden geçemeyeceğim. Skanegatan üzerinde bulunan Sofia Kyrka’nın önünde çimlere yayılıp günün yorgunluğunu attık.
Sofia Kyrka
Vaxholm: Stockholm'ün güzel yanının ulaşım ağı olduğundan bahsetmiştim. Toplu taşıma kartı sayesinde şehrin 40 km dışındaki yerlere bile ulaşmak mümkün. Tek yapılması gereken tüm toplu ulaşım araçlarının nereden geçtiğini ve nereye gittiğini belirten ulaşım haritasını edinmek. Son günümüzde birkaç saatliğine şehir dışına gidelim dedik. Yorumlarda bahsedilen Waxholm’e gitmek için önce metro ardından otobüs ile 1 saatten fazla süren bir yolculuk yaptık. Fazla ahım şahım bir yer değil ancak denizin dinginliği güzel havayla birleşince ben çok keyif aldım. Yol arkadaşım Mustafa’nın da yüzünde gülücükler eksik olmuyordu. Özetle, Waxholm’de ana caddede turladıktan sonra sahildeki ufak evlerin arasından geçerek kıyılarda dolaştık. Tabyaların olduğu bir tepeye çıkıp karşı taraftaki Edholma adasını izledik. Kıyıda güzel bir kır lokantasında bir şeyler atıştırdık. Yanımızdaki yiyecek kalıntılarıyla martıları besledik. Karşıda bir kale ve müze var. Buraya yarım saat aralıkla tekne gidiyor ama biz gitmedik.
Waxholm sokakları

Waxholm sahili

Karşıdaki kaleye geçiş yarım saatte bir çalışan gemilerle yapılıyor.

Detaylar;

gidiş geliş uçak bileti: 187 lira (pegasus)
3 günlük toplu taşıma kartı: 80 lira
2 gece otel (best western) 203 lira (kişi başı)
yarım ekmek döner: 13 -15 lira
tabakta döner: 20-25 lira
ortalama 1 tabak yemek: 25-30 lira
ufak şişe su: 6 lira
bira (markette): 5-6 lira
bira ( kafede): 12 lira
Vasa müzesi girişi: 41 lira
toplam harcamam: 585 lira


5 yorum:

  1. ooo süper bir gezi olmuş, hem de bu kadar kısa zamanda
    dolu dolu gezmek çok iyi.

    YanıtlaSil
  2. ben 3 günlük gidecem sizin gibi ucuz otel bulmadım kaldığınız otelin fiyatı 3 günlük 2 bin tl.
    ulaşım kartının adı ney yardımıcı olurmusunuz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Stockholm'de bir kaç tane Best western var. Bizim kaldığımız Best western capital'di. hotelscombined.com sitesinden bulmuştum. Ulaşım kartını "toplu taşıma kartı" diyerek satın aldım havaalanından.

      Sil
  3. merhaba hocam 3 günlük stockholm arlandadan kalkan metro için ek ücret ödenmiyor mu.sanki bir yerde ek ücret ödemesi var diyordu birileri teşekkürler

    YanıtlaSil
  4. Doğrudur. Direk havaalanına giden tren için ek ücret var. Benim blogda yazdığım otobüs+metro kombinasyonu.

    YanıtlaSil